MADENCİLİK

Toplumların refah düzeyini ve ham madde ihtiyacını karşılaması açısından madencilik sektörünün gelişmiş olması ülkelere büyük avantaj sağlamaktadır. Bu nedenle ekonomik kalkınmanın en kilit noktalarından biri olan madenciliği geliştirmek için ülkemizde çeşitli politikalar uygulanmaktadır. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından oluşturulan Milli Enerji ve Maden Politikası bu doğrultuda geliştirilmiştir. Arz güvenliği, yerlileştirme ve öngörülebilir piyasa temelleri oluşturma amacıyla yapılan bu politikanın madencilik sektöründeki çeşitli sorunları çözmesi ve millileşmeye olanak sağlaması beklenmektedir. Son yıllarda Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığının azaltılması için yapılan gelişmelerden biri de milli kömür kaynaklarının aranması ve kullanılmasına yönelik teşvik edici projelerin oluşturulmasıdır.

Jeolojik yapısından dolayı ülkemiz, maden yataklarının oluşumuna elverişli topraklara sahiptir. Hâlihazırda dünyada ticareti yapılan 90 adet madenden 70’i ülkemizde kaynak olarak kullanılmakta ve Türkiye, kaynak çeşitliliği bakımından dünyada 8. sırada yer almaktadır.

Bor madeni ülkemizin öne çıkan maden kaynaklarından biridir. Dünya bor rezervlerinin yüzde 73’üne sahip olan Türkiye’de, küresel üretimin de yaklaşık yüzde 48’i ülkemizde gerçekleştirilmektedir. Öne çıkan diğer maden rezervlerimiz ise sırasıyla barit, trona, manyeit ve kromdur. Doğal taş ihracatının da ağırlıklı olarak yapıldığı ülkemizde 2000’li yılların başlarında ihracat değeri 500 milyon dolar iken 2022 yılında 5 milyar dolar seviyesine çıktığı görülmektedir.