TARIM
Türkiye’nin Yerli Gücü

TARIM
Türkiye, bulunduğu coğrafi konum sayesinde 4 iklimi yaşayan, son derece verimli topraklara sahip olan nadide ülkelerden biridir. Buna bağlı olarak ürün çeşitliliğinin de bol olduğu ülkemiz, birçok besin kaynağı üretiminde ilk sıralarda konumlanmaktadır.
Yerli ve millî üretime ağırlık verilen tarım sektörü, 2023 vizyonu kapsamında yer alan en önemli iş kollarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bereketli toprakları ve su kaynakları ile yerkürede eşsiz bir konuma sahip olan Türkiye, uçsuz bucaksız arazilerinde buğday, arpa başta olmak üzere yulaf, mısır, çavdar, çeltik, darı gibi hububat ürünlerinin yanı sıra birçok meyve ve sebzenin yetiştirildiği iklim çeşitliliğine sahiptir. Edirne’den Kars’a, Rize’den Hatay’a kadar ülkenin dört bir yanında ekim ve hasat için çiftçiler dur durak bilmeden çalışmaktadır. Bu verimli arazilerden daha büyük verim elde edebilmek için yerli ve millî imkânlarla tarımsal teknolojilerin geliştirilmesi adına her geçen gün yeni projelere imza atılmaktadır. Bu noktada millî tarımsal mekanizasyon kavramının önem kazandığı görülmektedir. Bu mekanizasyon sayesinde birim alandan elde edilen verim artırılarak tarımsal üretim hızlanmış, tarım ürünleri yalnızca geçimlik tüketimden sıyrılmıştır. Buna bağlı olarak ulusal ve uluslararası ekonominin de önemli bir parçası haline gelmiştir.
Tarım sektöründeki bu gelişme sayesinde ülke nüfusunun daha iyi beslenmesi için her türlü gıda üretimine yoğunlaşılmıştır. Ayrıca tarım sektöründe üretilen her ürün; millî gelire ve istihdama katkı sağlamış, sanayi sektörünün hammadde ihtiyacını karşılamış, sanayiye sermaye aktarılmış, ihracata doğrudan ve dolaylı yollarla katkıda bulunmuştur. Böylece tarım sektörü, vazgeçilmez stratejik bir iş kolu haline gelmiştir.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın hazırlamış olduğu eylem planı maddelerinden biri olan “Yerli ve millî tohumculuğun geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması” ile “Yerel tohum çeşitlerinin korunması, geliştirilmesi ve ticarete kazandırılması” kararları; millî basınçlı sulama projeleri, lisanslı depolama, arazi toplulaştırma çalışmaları, su ürünlerinde üretim ve verimlilik, alternatif türler ile sürdürülebilirlik, hayvan sayısının artırılması gibi önemli hususlarda daha birçok eylem planı hayata geçirilmiştir. Türkiye’nin millî ve yerli üretimde iyi bir noktaya gelmesi sağlanmıştır. Bu gelişmeler neticesinde yerli üretim konusunda dünyanın gelişmiş ülkeleriyle başa baş bir rekabet gücüne ulaşılmıştır.
Özellikle tüm dünyanın içinden geçtiği zorlu salgın sürecinden sonra, güç dengelerinin millî tarım, millî üretim alanındaki ekonomik veriler ışığında belirlendiğine tanıklık edilmiştir. Bu nedenle yerli tarıma ve üretime değer veren, bu anlamda yenilikçi projelere odaklanan ülkelerin, küreselleşen dünyada süper güçler arasında yer alacağına kanaat getirilmiştir. Bu gerekçelerin de etkisiyle yerli üretim konusunda istikrarlı bir duruş sergilemeyi başaran Türkiye, bu anlamda uygulamaya koyduğu politikalarla başta ekonomik olmak üzere birçok dinamiği etkilemeye devam etmektedir.